-Anneciğim, babayı çok özledim, bu sefer çok gitti.
-Evet oğluşum, ben de çok özledim, haklısın. Söyleyelim bir daha bu kadar uzun gitmesin.
-Nasıl söyleyeceğiz ? Erkenden gidiyor ben yetişemiyorum. Bir kere söyledim-hiç dinlemiyor!!!
-Evet oğluşum, ben de çok özledim, haklısın. Söyleyelim bir daha bu kadar uzun gitmesin.
-Nasıl söyleyeceğiz ? Erkenden gidiyor ben yetişemiyorum. Bir kere söyledim-hiç dinlemiyor!!!
Hastalığımız çok şükür geçti gibi. Ama sıkı durun!! Bu sefer de yataktan düştük. Nasıl diye sormayın. Bizim yatak biraz yüksekçe. İki hafta önce yine düşmüştü. O yüzden yatağında yatırmaya dikkat ediyordum. Ateşi olduğu için bir kaç gündür benimle yatıyor. Baba da olmayınca bir taraf boş kaldı, ben de koltukla destekledim. Geçen gün saat 5 de uyandım yatağın yanında idi. Ben de kalktı sandım, ayıkamadım uyku sersemi. Banyoya gitti ışığı açamadım diye geldi beni uyandırdı. Kalktım -sersem sepelek- elektrik kesilmişti. "Alnım morardı mı bakmak istiyorum" dedi ve aynaya bakmasıyla birlikte "morarrmııışşş" diye avaz avaz haykırmaya başladı. Aklım çıktı valla. Düşmüş nasıl becerdiyse. Alnında bozuk para kadar morluk var şimdi.