Perşembe, Aralık 11, 2008

Şimdi okullu olduk


Canım oğlum artık okullu oldu. Aralık doğumlu olduğu için bu sene de ana sınıfı okumasına karar vermiştik ki... İlk gün okula gittik, sıraya girdik, birinci sınıflardan da uzun olan oğlan gözüme "Forest Gump" gibi görününce kaptığım gibi birinci sınıfa aldım. Bu kadar basit olmadı tabii , 3 gece uykusuz kaldım, internetdeki tüm yazı ve forumları okudum. Akademisyenler "gitmesin" diyor genelde ama bence her çocuk kendi özelliklerine göre değerlendirilmeli. Bir de bu konularda (her ne kadar bazılarınca üvey ana olarak değerlendirilsem de ) en doğru kararı annenin vereceğine inanıyorum. Kreşe 2,5 yaşında başlamasına içim hiç razı olmamıştı ve haklıydım. Bunda ise doğru karar verdiğime inanıyorum. Şimdilik iyi gidiyor, umarım yanılmamışımdır. Bu sene ilkokul olduğumuz için bloğumuz yine ihmal edilecek gibi duruyor- bakalım..

Pazartesi, Haziran 09, 2008

erken babalar günü





Bugün okulun erken babalar günü partisine gittik. Bir gün önceden partide satmak üzere kurabiye yaptık. Anne kurabiye konusunda kendini aştı. Can arkadaşları ile oynadı dans ettiler, topraklara bulandılar. Bir gün de böyle geçti.

Çarşamba, Haziran 04, 2008

RESSAM



Artık çok güzel resimler çiziyoruz. Resmin kendisi muhteşem olmasa da kompozisyonu bence harika (kuzgun meselesi. anneler gününde beni sarışın çizmiş. Sarışın olmamı istediğini hiç bilmiyordum. Herhalde o an renkli çizmek için yaptı. Bir de tekne resmimiz var ki bayıldım.

Pazar, Mayıs 25, 2008

Son haberler





Okul ile birlikte trenle Ankara Anıtkabire gittik. Cano çek eğlendi. Artık çok da güzel fotoğraflar çekiyor. Okul aile resimlerinde bu sene karnem iyi. Beni kendi yanına çiziyor (Tehditler işe yaradı hrld).

Perşembe, Nisan 10, 2008

YİNE YENİDEN

Merhabalar. Arayı açtığımız için özet geçeceğiz artık.
1. Sevgililer gününde babamızın gazı ile (inkar ediyor ama) Zeynep'e çiçek almıştık. Cano "o gün bir kız seçilir ve ona çiçek verilir" diye olayı yorumladı bence. Zeynepçim o gün gelmemiş . Her ne ise, takip eden veli toplantısında zevzek baba herkes varken olayı anlattı. Birkaç gün sonra Can gayet "cool" bir halde:
-Baba, sen Rana'nın annesine Can Zeynep'e aşık mı dedin?
-!!!!!
-Zeynep'i seviyorum, ama ona aşık değilim.
(Bundan sonra oğlumun özel hayatı ile ilgili daha dikkatli olunacak, adam bizi karizmasıyla döver valla).
2. İki hafta amerika seyahatine gittik ve döndük. Canoş burada kaldı. iyi vakit geçirdik ama oğluşumu bi da bırakmayacam.
3. Ana okulumuz bu yıl bitiyor. Can mezuniyet konuşmasını yapmak istemiş (yine babamız diyor!!) . Babası da müdürle konuşmasını istemiş. Bizimki müdürle konuştu ve konuşmasını hazırladı bile: ".......Burada çok güzel sınıflar geçirdim. Bizden sonraki arkadaşlara başarılar dilerim".
4. İlkokula bir yıl sonra gidecek (Aralık doğumlu). Gelecek seneyi nasıl geçireceğimiz şu an bir kriz aşamasında.

Pazar, Şubat 10, 2008

İSTANBUL GEZİSİ-BOZO

  • Resim ve yazı işlerini yine aksattık. Dört gündür İstanbul'daydık. Bu gezi Can'a yaradı. Üç gün lunapark gezdik. En çok Akmerkezdeki suyun üzerinde yüzen botları beğendik. Arkadaş çocukları ve kuzenlerle oynadık, çok eğlendik.
  • Can Nalan hala ile uyudu. Nalan hala aileye hava attı.
  • Tak tak'ın bahçesindeki Köpek Bozo kaybolmuş. Taktak amca Can'a nasıl söyleyeceğini düşünüyor. Çok yazık oldu -Can kendi köpeği sayıyordu- duyunca çok üzülecek.

Pazartesi, Ocak 07, 2008

AH LALA (LARA)!!!

Haftasonu tenis derslerimiz tam gaz sürüyor. Canoş Nuriden etkilenerek son derece suni (bana göre ) bir futboldur tutturdu. "Tenis oynamayacam futbol oynayacam". Neyse ikna ettik- bu arada anne babaların herşeyi çocuklarından daha iyi bilme iddiaları böyle başlıyor olmasın sakın?? Neyse, şimdilik tenise gideceğiz. daha çok küçük canııım, ben daha iyi bilirim neyin daha iyi olduğunu!!!

Cumartesi günü gecikmiş bir bebek hayırlamaya gittik. Bebeğin Candan 1 yaş büyük ablası var. Yazık kızcağız ateşliydi. Can ile birlikte CD seyrettiler. Can uslu ve son derece terbiyeli oturdu.

Pazar günü (bugün ) amcalar davet ettiler. Lara ile birlikte TV seyretti bütün gün. Sonra daha büyük çocuklar gelince Lara'lar kanal değiştirmişler. Bir baktım alt kata inmiş tek başına merdivenin altında burnunu çeke çeke ağlıyor. Ne olduğunu da asla söylemiyor. "Kanalı mı değiştirdiler" dedim anne önsezisi ile. " evet " dedi. Ah canım Larayı o kadar önemsiyor ki - en ufacık bir şeyde kahroluyor. Neyse ki uzatmıyor, gönlü çabuk oluyor.