1.
-Caaaan, Avni (Kuşumuz) niye gürültü yapıyor bak bakalım.
-Can !!! Kuşun yemi bitmiş, niye yem koymadınız hayvana? Aşk olsun Can aşk olsun!!
-Anne bana öyle deme- öyle deme. O benim işim değil, Fadiğin işi...
- Hatırlatabilirdin Can, artık büyüdün!
-İyi ama ben meşguldüm, fışş fışş yapıyordum (Son 2 ayın modası, elinde hayali bir kılıcı sallayarak evin içinde koştururken çıkardığı ses)
2.
Anne, Can ve Fadik otururlar. Can hadi dua edelim der:
-Allahim şu Fadiği buradan uzağa yolla.
(25 saniye sonra):
-Şaka yaptım allahım.
Cumartesi, Mart 24, 2007
GÜLE GÜLE BABUNUN DEDESİ
Epeydir yazmamışım- Yazamadım... Bu süre zarfında bir mutlu bir de hazin iki olay yaşadık.
Babamız 50 yaşına bastı.Bir süredir ona hazırlanıyorduk. Ben -annecan- baba için sürpriz bir fotoğraf sergisi planladım ve ne mutlu bana ki gerçekleştirebildim. Babamız alaylı bir fotoğraf sanatçısı (sanatçı olduğunu bilmiyordu). Son 30 yılda çektiği fotoğrafları toparladım, içlerinden 50 tanesini seçtim, bir galeri ile anlaştım. Ailenin de yardımı ile bir kokteyl düzenledik ve herkesi çağırdık. Çok iyi bir katılım oldu. Megerse bilmeden babamızın bir hayalini gerçekleştirmişiz. Ben yaptım ben beğendim valla. Uğraştığıma değdi.
Öte yandan Babu'nun dedesi bir süredir hasta idi. (Can babaanneye babu, dedelere "babu'nun dedesi " ve "anneannenin dedesi" olarak hitap ediyor) . Sergi dolayısı ile geçtiğimiz cumartesi İstanbuldan babamızın halası amcası kuzenleri geldiler. O hafta sonu kayınpederim tüm ailesi ile birlikte olma imkanı buldu. Meğer bu bir vedalaşma imiş. Pazartesi günü kaybettik. O günden beri Can evde ya da annemde kalıyor. Sıradışı bir şeyler olduğunu farketti. Uzman desteği istedim "Ölüm kavramı 9 yaşına kadar gelişmez -kalabalıktan uzak tutun- sorularına basit cevaplar verin" dediler. Ben de öyle yaptım. Bu güne kadar. Kreşden eve geldiğinde Fadiğe "Okulda babunun dedesinin öldüğünü söylediler" demiş. Öğlen babamız "Annem Can'ı özledi götürelim" dedi. "Günün erken saatlerinde kalabalık olmuyor ev sakinse kısa bir süreliğine olabilir" dedim. Aman allahım!!! Ev ağzına kadar dolu. Can şok geçirdi. Ben olsam ben de geçirirdim. "Biri bana bu evde neler olduğunu söyler mi acaba?" dedi kelimesi kelimesine dublaj türkçesi ile. "Kimin doğumgünü?". Dersini çalışmış anne hemen atladım: "Dede uzaklara gitti Can, insanlar dedeye güle güle demeye geldiler". Dedem öldü mü? diye sordu ve cevabımı beklemeden "Ben parka gidiyorum" diye bahçeye fırladı". Günlerce diren sonra çocuğu şoke et, iş olacağına varıyor.
Rahmetli kayınpederim 2 sene istemişti tanrıdan, Canın okula başladığını görmek istiyordu. Olmadı, kısmet değilmiş. Güle güle Babunun dedesi öz kızların (gelinler öz kızlarım benim soyadımı aldılar, kızım kocasının soyadını derdi) seni unutmayacak. Allah rahmet eylesin.
Pazar, Mart 11, 2007
YOĞURT
Geçen hafta tekrar okula basladık. Allahım pişman etme!!! Salı günü abla ile Can yükleme testi için allerji doktorumuza gittiler . (Ara not: Ablanın dediğine göre oradaki çocuklardan birinin annesi "cocuğu doktora seninle mi gönderiyorlar ?" manasında bir laf etmiş". Tabii, konkenden izin alamadık!!!. Bu "anne -çocuk hissiyat muhabbetleri" de beni bayar. Ne yapacaktım? a) İşten izin alıp sonra gitmediğim günün işlerini toplamak için 5 gün deli danalar gibi kosturabilirdim.
b) Zaten niye çalışalım ki, satacaktık Ferrariyi, gidip Bodrum'a yerleşecektik . Hem orada belkim allerjisi bile olmazdı. Yalnız Ferrariyi satmak için önce onu alacak paranın olması gerekiyor. -Ara not gerçek metin halini alıyor-. Zaten bu olay Fadik'in rating'ini artırmak için hayal gücünü kullandığı bir anekdot da olabilir. Niye sinirleniyorum ki. Bu arada- ara not yine uzuyor-. Ablamız HAMİLE!!! Yani hayatimin renkli kişilerinden biri daha yaz başı-sonu gibi bizi terk edecek.. O işe de bir çözüm bulmak gerekecek)
TEST SONUCU : SÜT ALLERJİMİZ GEÇMİŞ!!! Eve geldiğimde Can'ın mutluluktan gözleri parlıyordu. "kafamı yoğurt kasesine sokacağım" dedi dediğini pratik olarak uygularken.
Cumartesi, Mart 03, 2007
ÇOCUK ÖNEMLİ İŞLERİ
Birinci dialog:
-Ben artık önemli işler yapmak istiyorum, dağlara tırmanmak istiyorum, çiçek ekmek istiyorum, babam gibi dergi çıkarmak istiyorum, hayvanları içeren dergi çıkaracağım, bana önemli işler bilgisayarı alın.
-!!
2. dialog
-Baba, kalk antrenman yapman lazım, yoksa bu göbeğin böyle kalacak,
-Oglum daha yeni yemek yedim, hareket edemem.
-Hep böyle diyosun baba, kalk!
-Baba, ayaklarına terlik giymezsen çatlakların geçmez.
-Tamam oğlum.
3. dialog:
-Oğlum büyüdüm diyorsun, büyüdü isen artık tek başına uyuman lazım, hani bebek değildin
Çocuk düşünür:
-Şeyy, biraz bebeğim.
-Ben artık önemli işler yapmak istiyorum, dağlara tırmanmak istiyorum, çiçek ekmek istiyorum, babam gibi dergi çıkarmak istiyorum, hayvanları içeren dergi çıkaracağım, bana önemli işler bilgisayarı alın.
-!!
2. dialog
-Baba, kalk antrenman yapman lazım, yoksa bu göbeğin böyle kalacak,
-Oglum daha yeni yemek yedim, hareket edemem.
-Hep böyle diyosun baba, kalk!
-Baba, ayaklarına terlik giymezsen çatlakların geçmez.
-Tamam oğlum.
3. dialog:
-Oğlum büyüdüm diyorsun, büyüdü isen artık tek başına uyuman lazım, hani bebek değildin
Çocuk düşünür:
-Şeyy, biraz bebeğim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)