Pazartesi, Ocak 29, 2007

SABAHIN KÖRÜNDE MEYDAN DAYAĞI

Nihayet iğneler bitti-ama dert biter mi bu sefer de babamız yine seyahate gitti. Can'ın kabullenmesi yine zor oldu. Babasından o uyurken gitmemesini onu uyandırmasını istemiş. Sabah babamız oğluşu öperken biran durakladı, sonra kıyamadı uyandırmaya. Can sabah 06 itibari ile uyanıp yanıma geldi ve babasını sordu. Gitti dememle birlikte ortalığın altını üstüne getirdi. Çığlıklarına Fadik koştu. İkimizi bir güzel paraladı. Babasını artık sevmediğini söyledi ve ağlaya ağlaya uyudu. O saatde babaya nesaj atıp evi aramasını söyledim. Sonra bana anlattığı Can onu affetmiş. Onu uyandırdığını ve hatırlamadığını söylemiş. " Yalancı, dedim , ben olsam işte oğlum şöyle de böyle de seni uyandırsam ortalığı yıkardın da " diye doğrucu Davutluk yapardım. Tabii beni daha az sever oğlan. Bu arada oğlum " babasını daha çok sevdiğini" itiraf etti geçenlerde. Ben de " İkimizi de seviyorsun ama baba ile daha çok eğleniyorsun" diye düzelttim. "Evet"dedi. "Onun hikayeleri daha güzel". Ben de babası gibi hikaye uyduramayacağımı ama hikaye kitabı okuyabileceğimi " söyledim. Anlaştık.

Hiç yorum yok: